Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na sunum yaptı

KOMİSYONDA SUNUM YAPTI

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TBMM’de, AK Parti Osmaniye Milletvekili Derya Yanık başkanlığında toplanan İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na sunum yaptı. Tunç, Türkiye’nin insan hakları alanında önemli mesafeler aldığını belirtti. Tunç, vatandaşların kamudan bilgi edinmesi için çalışmaların sürdürüldüğünü kaydederek kişisel veriler ile birlikte özel hayatın korunmasına yönelik düzenlemelere dikkat çekti. Tunç, “Kişisel Verileri Koruma Kurulu oluşturuldu. Bu anlamda da mevzuatımızı da geliştirerek devam ediyoruz. TBMM ile ilişkili olan Kamu Denetçiliği Kurumu’nun kurulması, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun kurulması temel hak ve özgürlükleri genişleten ve mekanizmaları kuran önemli reformlardır. Son 20 yılda ülkemiz, demokrasinin standardını yükselten, hukuk devletini güçlendiren çok sayıda reforma sahne oldu. Yargı birliğinin sağlanması, Devlet Güvenlik Mahkemelerinin kaldırılması, özel yetkili mahkemelerin kaldırılması, Anayasa Mahkemesi, Hakimler Savcılar Kurulu’nun demokratik hukuk devleti ilkesine daha uygun hale getirilmesiyle ilgili düzenlemeler, Milli Güvenlik Kurulu’nun sivilleştirilmesi, darbecilerin yargılanabilmesini sağlayan anayasa değişiklikleri, bunlar demokrasimizin standardını yükselten önemli düzenlemelerdir” ifadelerini kullandı.

‘YARGI REFORMU STRATEJİ BELGESİNDE SONA GELİYORUZ’

Yargı Reformu Strateji Belgesi ve İnsan Hakları Eylem Plan çalışmalarının sürdüğünü ifade eden Tunç, “2024 ve 2028 yıllarını kapsayacak Yargı Reformu Strateji Belgesinin hazırlık çalışmalarının sonuna doğru geliyoruz. Görüşleri aldık, uygulamadan kaynaklanan, vatandaşlardan gelen birçok problemi ihtiva edecek ve milletvekillerimizin sorularla, meclisteki konuşmalarla gündeme getirdiği birçok hususu değerlendirdik. Sizlerin de bu konudaki değerli görüşlerine her zaman açık olduğumuzu belirtmek istiyorum. Yine İnsan Hakları Eylem Planı da 2024- 2028 yıllarını kapsayacak. 3’üncü Eylem Planımızın hazırlık çalışmalarımızın da sonuna geldik. Yani yaz döneminin sonunda, Meclisin yeni yasama yılı açıldığında da bunları Sayın Cumhurbaşkanımız kamuoyuyla paylaştıktan sonra oradaki hedefler doğrultusunda çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.

‘1 MİLYONDAN FAZLA KİŞİNİN LEKELENMEME HAKKI KORUNDU’

Tunç, Ceza Mahkemesi Kanununda yapılan değişikliğe değinerek, “Bu kapsamda da 2017 yılından bu yana 1 milyon 84 bin kişi hakkında soruşturmaya gerek olmadığı kararı verildi. Yani bu da 1 milyondan fazla kişinin lekelenmeme hakkının korunduğu anlamına geliyor. Türk Ceza Kanunu’nda ayrımcılık ve nefret suçu düzenlendi. Eski kanunumuzda yoktu. Yeni kanunumuzda 2005 yılından sonra kanunumuza girdi. Ceza Mahkemesi Kanunumuzda yapılan değişiklikler de yine kişi özgürlüğü ve güvenliğiyle ilgili önemli düzenlemelerdi. Gözaltı ve tutuklama kararları için somut delil kriterinin aranması, kuvvetli suç şüphesinin yanında ayrıca somut delil kriterinin de aranması hususu Ceza Mahkemesi Kanunumuzda yerini aldı. Soruşturma ve kovuşturmalarda tutukluluk süresine sınır getirildi. Bu da önemli bir düzenlemeydi. Yine adli kontrolde de yine bir azami süre getirildi” dedi.

‘İNSAN ONURUNA UYGUN OLMAYAN 394 CEZAEVİNİ KAPATTIK’

Vatandaşların dile getirdiği sorunlara duyarsız kalamayacaklarını kaydeden Tunç, şu ifadeleri kullandı:

“İnsan hakları, insan onuruna uygun olmayan 394 cezaevini kapattık. Ama insan onuruna uygun olan daha elverişli 299 cezaevini de uygulamaya koyduk. Öncelikle fiziki altyapıyı güçlendirdik. Cezaevlerimizdeki teknolojik imkanları da gün geçtikçe artırmaya devam ediyoruz. ACEP projesi ve diğer uygulamalarla hükümlerin yakınlarıyla görüşebilmesi imkanlarını, dijital çağda, teknolojiden de yararlanmanın gayreti içerisindeyiz. Ceza infaz kurumlarımızdaki eğitim faaliyetleri önemli. Oralarda anaokullarımız özellikle cezaevinde kalan hükümlülerin çocukları devlete emanet. Onları en güzel şekilde yetiştirmek ve vatana, millete hayırlı birer evlat olarak yetişmesini sağlamak lazım. Onların eğitiminin aksamaması lazım. Cezaevi şartlarında onların büyükleri cezaevindeyken onların da bir ceza çekmesini önlememiz lazım. Bu anlamda da hassasiyetimizi koruyoruz. Anaokulları, kreşler sonrasında ortaokul, lise eğitimi görenler var, üniversite eğitimi görenler var. Şu anda cezaevine girerken 800 civarında daha hiç okumayan o kişiler şu anda 65 bine yakın ana sınıfından lisesine üniversitesine varıncaya kadar eğitim gören kişiler var.”

‘CEZAEVLERİNDEKİ KALABALIKLAŞMAYI ÖNLEYECEK TEDBİRLER ALIYORUZ’

Cezaevi personelinin eğitimine önem verdiklerini kaydeden Tunç, şöyle konuştu:

“Kamu hizmetinde çalıştırma gibi bir takım tedbirler yine yaşlılara yönelik kadın hükümlülere yönelik hasta çocuğu olan kadınlara yönelik önemli iyileştirmeleri geçen yasama dönemlerinde hayata geçirmiştik. Bunların uygulamalarını da gerçekleştiriyoruz. Tabii bağımlılara özgü infaz sistemi cezaevlerindeki uyuşturucu suçları bakımından önemli. Orada da geçen yasama döneminde yasalaşan bağımlılara özgü infaz kurumu oluşturulmasıyla ilgili çalışmalarımızı da başlattık. Pilot uygulamaları Bolu ve Adana’da başlatarak özellikle uyuşturucu suçlularının ıslahına yönelik cezaevlerini de hayata geçirmeye başlıyoruz. Bunu çok önemsiyoruz. Burada çünkü cezaevlerimizdeki mevcudun üçte biri uyuşturucu suçlarından kaynaklanıyor; çünkü uyuşturucu suçlarının cezası çok ağır. İnfazı da diğer suçlara göre dörtte üç şeklinde uygulanıyor. O nedenle cezaevlerimizdeki o kalabalıklaşmayı da önleyecek tedbirleri almaya çalışıyoruz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir